27 Ekim 2017 Cuma

SINIF

Çoğunluğun gereksiz davranışlarına hiç katılmıyorum.Sert ve dikine söylemlerin hayatta tek başına bırakacağına da biliyorum.Bazen bu tek başınalığın açıklayamadığım şekilde geri çekilmelere de sebebiyet verdiği söylemek isterim.Hiç olmadığı yerde türlü şansızlıklara gebe kaldığımı ve çok derinlerden gelen karşımdakilerin o pislik kibri alnıma doğru işlediğini hissediyorum.Zaten bir insan hayatta güvenebileceği şey bir insan olmamalı.Gerçekten çevremizdekileri ya da ekrandan gördüklerimizi tam manasıyla çözebilseydik eminim ki insan popülasyonu dururdu.Bu yüzden insanın inanabileceği sonsuzluk ve onun yaratıcısı olmalı,aksi halde bu dünyada yaşamanın bir dakika anlamı yok.Hem bu dünyadaki saçmalıklara katlanmak neden olsun ki ? Leş yiyen kuşlardan kalma o zavallı dünyalarında insanların garezlerine pek çok şekilde maruz kaldım.Bu aslında ilkin çok zorlamıştı sonra da bu sende antikor üretiyor böyle alttaki sinsiliklerin gün yüzüne nasıl vuku ettiğini görebiliyorsun.Bin tane şey söylesem de hiçbir zaman ifade edemeyeceğimi bildiğim kilitli cümlelerim var.Ancak bunu  önemseyemiyorum çünkü artık  Ölüm kartını açtık , bekliyoruz .Artık değecek belaların , türlü saçmalıkların hiçbir şekilde içimi çıkarmayacağına eminim.Bu  benim en çukura doğru beni çeken şeylere uçurum olmamı sağlıyor.Yani bana değmiyor.

Buradan konuyu başka tarafa çekeceğim.Aslında konu sınıf ayrımı olarak kısaca tanımlayabilirim ki bu konuyu geçen de Nihat Genç’in programında izlemiştim.Daha önce hiç olmadığı şekilde konu ele alındı ve ben de birkaç bir söylemek istiyorum.Bir de şunu ekleyeyim Amerikalı Yazar C.Wright ‘in iktidar seçkinleri kitabını okumanızı  ve S.Kubric’in Barry Lyndon filmini de izlemenizi öneririm.
Çocukluğumuzdan beri türlü ayrımlara aşağı yukarı hepimiz kalmışızdır.Hatta küçük mahallelerde bile en zenginden fakire doğru  kast sistemi olduğunu görebilirsiniz.Ancak bunlardan önce Batı hakkında birkaç şey söylemeliyim; Geçmişi ve bugünüyle  Batı lı sistem tamamen sert sınıfçılıkla meşguldür.Batılı toplumlarda örneğin herkes üniversite okuyamaz seçkin ailelerin çocukları genelde buraya getirilirler , fakir daha doğrusu düşük sınıflardan gelen çocuklar da var olsa bile çok zekilerini seçerler ve bunlar en fazla elit kişilerin avukatı,doktoru olabilirler,şirketlerinde birkaç önemli pozisyona getirirler.Sanatçı diye tabir edilen popüler kimseler de genelde bu kulübe üyedirler üye olmayanlar da onların izin verdiği yerlere kadar getirilirler.Bundan daha fazlası asla olmaz.Batının tüm felsefesi bu  günün adıyla söylersek Sosyal Darwincilik üzerine kuruludur.Türk toplumundaki durum bundan çok farklı değildir.Sadece kültürümüzün farklılığından yaşam alanı açılabilir ki bildiğiniz kadarıyla Türkiye hangi siyasi parti olursa olsun Batı’nın bataklığına saplanmış durumda.İsmet İnönü’nün fullbright anlaşmasıyla eğitim sistemini Amerikalılara teslim etmesinden sonra toplumuzun batıya karşı hareketli bile batıcı muhalefete dönüşmüştür.Fullbright anlaşması milli eğitimin kurallarını belirleyen anlaşmadır.Ve Amerikalılıar bugün hala onca Sert Söylemlere karşın buraya hakimdirler.(Bunu şimdilik geçiyorum.İlgileniniz olursa Sinan Oktay’ı dinlemenizi öneririm.)
Özellikle Marx’ın ve sosyalist Kuramcıların Sınıf toplumu olarak hep batıyı modellemişlerdir.Doğu Toplumlarının  sınıfının nasıl olacağı hakkında pek sağlam modelleri yoktur.Çünkü onların da çıkış noktası her ne kadar buna karşı bile gözükseler Batıyı en ileri seviye olarak görmeleridir.Ki bu da Sosyalist kuramların devamlılığını sağlayamamış,Din i yaşamı da görmezden geldiklerinde bu çöküşe zemin hazırlamıştır.Bu genellemeleri burada geçiyorum.Zira Araştırmak isteyen bunlar hakkında makaleleri ve kitapları okuyabilirler.Benim için ve aslında hepimiz için önemli nokta birey açısından ele almamız doğru olacaktır.Çünkü bu genelleme ideolojiyi başlatır,  insanı gömer beşeri insan yapar ki beşerle insan ayrı kavramlardır.

İlk paragrafta belirttiğim Çocukluk dönemini sonrasını genişletiyorum. Aile yaşamından giriş yapacağım; Ailelerimiz bizleri okula yollarken benim kızım/oğlum mühendis,avukat,doktor vs. olmamızı ister.Bu bahsettiğim aileler genelde alt sınıftan ailelerdir çünkü üst sınıf ailelerin böyle bir derdi yoktur bir de en alttakilerin!(Artı Bu çok bilmişler bu ülkeye boyacı da lazım diyerek  kibirde,salaklıkta ve hezeyanlıkta sınır tanımazlar .Çok meraklılarsa kendileri boyacılık yapabilirler)Binlerce lira dershane parası,özel öğretmenler vs. sizi hayatın bir üst katmanına hazırlamak için ellerinden geleni yaptıklarını sanırlar ama Hayır.Bu durumda aileleriniz için  evcil hayvan pozisyonuna  gelmiş olursunuz.Çünkü Alt Sınıf aileler kendi ezilmişliklerini bertaraf etmek için size kendi sorumluluklarını iyi niyet adı altında yüklerler.Çoğu bu  konuda benim gibi çuvallar ancak bunu ben başarısızlık olarak göremiyorum.Bu dünyada hepimiz öleceğiz ve Ölüm sınav kağıtlarını tanımaz.(Geçiyorum) Alt sınıftan Başarılı olan azınlık tayfa da mutlu olacağını zanneder.Sizden farklı olarak arabanın daha iyisine binip daha fazla tatil yerini görür ancak bu kalıcı değildir çünkü sürekli kazanmaya başladığında ister istemez sınıf tuzağına düşerler ki sınıf tuzağı şudur; Siz bireysel olarak kazanmaya başladığınızda ailenizin tamamı sizin kadar yükselemez.(Süreklilik burada çok önemli).Bu sizi yükseltir ancak tek başınıza kalmanıza sebep olur bu dar boğazdan geçebilmeniz için  sınıf kapısı aralığına girersiniz , gerçi orada kalınabilir ki bu çok zorlu koşulları beraberinde getirir yıllarca odaklığınız emek verdiğiniz her şeyi bir kenara atmak her insanın yapabileceği bir irade değildir ve de sürekli sizi iten akıntının tersine doğru yüzmelisiniz.Burada kalanların çoğu da diğer koşulların zorunluluğundan kalır gel gelelim ki sonradan görmeler bu aralığa seve seve girme heyecanına sahiptir.Burada zengin olmakla sınıf yükselmeyi eş tutmak derin bir cahillikle boğuşular.Yaptıkları bu cahillik evliliklerinde aldatma, aldatılma ve  aileler arası nefretle karşılaşırlar.Sınıfı belirleyen öncelik zengin olmak değil,Soy ile ilgili bir kavramdır.Binlerce geri zekalının sizden üst pozisyonda olup sizin aç kalmanıza sebebiyet vermelerinin nedeni de budur.Bu bağlar çelişik değildir.Genel itibariyle insanlar hep üst sınıfa ki devasa cahillikleri sebebiyle bu kirli yola girer.Muhalif olmaları gereken bu can alıcı konuda gönüllü hizmetkarlığa soyunurlar.Sınıf hafife alınacak bir konu değildir burada 3-5 sayfa yazdığımız çok çok az kalır.Ailelerin de kendilerine söyleyemediği şey aslında tam olarak budur.Yani adam yerine konmak olarak adlandırabiliriz.Alt sınıf ailelerdeki sorun kendi soylarının hiçbir işe yaramazlığını kabullenemeyip artı oranda toplumsal baskıyla kendilerini yukarı çıkarma telaşıdır.Ancak toplumdaki evliliklerin çoğu aslında zorunluluğun sonucudur.Bu evliliklerden sağlam insan çıkması yani güya  zeki sonradan görmelerin kuracağı evliliklerden daha sağlam ve ülkeye daha fazla katsı sağlaması su götürmez bir gerçeği beraberinde getirse bile sorunumuzun derdini çözecek de değildir.
Sorunun imkansızlığı burada başlar.Yani dünya yok olana değin bu cahillik kitlesel bazda önlenemez.Alabileceğimiz tedbir  ancak ve ancak kendimize kadar olmalıdır.Görünecek ki bir süre sonra sonradan görmelerin tatlı dünyası, Amerikan rüyalarında fahişe ve erkek fahişesi olarak anılmaları da beraberinde gelecektir.Şunu hiçbir zaman unutmayın yukarıdaki yazdığım tüm konu aslında inançsızlığın yansıması.Gerçekten Allah inancı en önde tutan birey bu haset zayıflara ve beş para etmeyen sonradan görmelere prim vermeyecektir.Bu çok önemlidir.İnsanın İslama olan inancı olmazsa bu bataklığın ya kazanını ya kaybedeni olabilecektir ama asla bir yola giremeyecektir(İslamla ilgili çok konuşacak kadar cahillik etmek istemiyorum burada kesiyorum).Şu bağıntıyı da eklemeliyim ki Alt sınıf insanların cemaate girmesi aynı şeydir.Onlar da cemaatin kulu olurlar Allah’ın değil.Çünkü tamamen kişilerin kendilerini kime teslim etmesiyle ilgili bir durumdur.Karar Sizin.
Şimdi ben kendi tecrübelerimle birkaç ilke sunuyorum.Bundan daha fazla kendinize göre ilkeler koyabilirsiniz .İlke diyorum ancak bunlar Askeri kanun değildir.Gayet yumuşak ve tercih edilmesi sizi terletmeyecek ilkelerdir.
İlki kesinlikle ve kesinlikle aynı sınıftan olup yeni yetmeliğe heyecanlı bireylerle ilişki kurmayın.
İkinci kazara ve zorunlu olarak ilişki içinde iseniz duruş koyun.Politik davranın ancak oryantalist de adam biçen de olmayın.
Üçüncü Bu saydığım gruptaki insanlar ihanet etmeyi severler. Muhakkak ayıplarını yüzlerine söyleyin.
Dördüncüsü Ateist veya deist insanlar yeni yetmelik hayranıdırlar. Boş verin.
Beşincisi  Tüm yukarıdaki maddeler tek başınalığa ve yıpratılmaya çok müsait konuma geleceksiniz.Ancak bu saydığım rezilliklerden daha aşağılayıcı olmayıp sizi ilkin yok edercesine zorlasa da güçleneceksiniz , pes etmeyin.

Altıncısı Her zaman Allah güvenin.

1 yorum:

  1. Uyuyan ve ne yaptığını hakikaten bilmeyen toplumun güzel bir tasvirini yapmışsın.

    YanıtlaSil