Çoğunluğun gereksiz davranışlarına hiç katılmıyorum.Sert ve
dikine söylemlerin hayatta tek başına bırakacağına da biliyorum.Bazen bu tek
başınalığın açıklayamadığım şekilde geri çekilmelere de sebebiyet verdiği
söylemek isterim.Hiç olmadığı yerde türlü şansızlıklara gebe kaldığımı ve çok
derinlerden gelen karşımdakilerin o pislik kibri alnıma doğru işlediğini
hissediyorum.Zaten bir insan hayatta güvenebileceği şey bir insan
olmamalı.Gerçekten çevremizdekileri ya da ekrandan gördüklerimizi tam manasıyla
çözebilseydik eminim ki insan popülasyonu dururdu.Bu yüzden insanın
inanabileceği sonsuzluk ve onun yaratıcısı olmalı,aksi halde bu dünyada yaşamanın
bir dakika anlamı yok.Hem bu dünyadaki saçmalıklara katlanmak neden olsun ki ? Leş
yiyen kuşlardan kalma o zavallı dünyalarında insanların garezlerine pek çok
şekilde maruz kaldım.Bu aslında ilkin çok zorlamıştı sonra da bu sende antikor
üretiyor böyle alttaki sinsiliklerin gün yüzüne nasıl vuku ettiğini
görebiliyorsun.Bin tane şey söylesem de hiçbir zaman ifade edemeyeceğimi
bildiğim kilitli cümlelerim var.Ancak bunu önemseyemiyorum çünkü artık Ölüm kartını açtık , bekliyoruz .Artık
değecek belaların , türlü saçmalıkların hiçbir şekilde içimi çıkarmayacağına
eminim.Bu benim en çukura doğru beni
çeken şeylere uçurum olmamı sağlıyor.Yani bana değmiyor.
Buradan konuyu başka tarafa çekeceğim.Aslında konu sınıf
ayrımı olarak kısaca tanımlayabilirim ki bu konuyu geçen de Nihat Genç’in
programında izlemiştim.Daha önce hiç olmadığı şekilde konu ele alındı ve ben de
birkaç bir söylemek istiyorum.Bir de şunu ekleyeyim Amerikalı Yazar C.Wright
‘in iktidar seçkinleri kitabını okumanızı
ve S.Kubric’in Barry Lyndon filmini de izlemenizi öneririm.
Çocukluğumuzdan beri türlü ayrımlara aşağı yukarı hepimiz
kalmışızdır.Hatta küçük mahallelerde bile en zenginden fakire doğru kast sistemi olduğunu görebilirsiniz.Ancak
bunlardan önce Batı hakkında birkaç şey söylemeliyim; Geçmişi ve bugünüyle Batı lı sistem tamamen sert sınıfçılıkla
meşguldür.Batılı toplumlarda örneğin herkes üniversite okuyamaz seçkin
ailelerin çocukları genelde buraya getirilirler , fakir daha doğrusu düşük
sınıflardan gelen çocuklar da var olsa bile çok zekilerini seçerler ve bunlar
en fazla elit kişilerin avukatı,doktoru olabilirler,şirketlerinde birkaç önemli
pozisyona getirirler.Sanatçı diye tabir edilen popüler kimseler de genelde bu
kulübe üyedirler üye olmayanlar da onların izin verdiği yerlere kadar
getirilirler.Bundan daha fazlası asla olmaz.Batının tüm felsefesi bu günün adıyla söylersek Sosyal Darwincilik
üzerine kuruludur.Türk toplumundaki durum bundan çok farklı değildir.Sadece
kültürümüzün farklılığından yaşam alanı açılabilir ki bildiğiniz kadarıyla
Türkiye hangi siyasi parti olursa olsun Batı’nın bataklığına saplanmış
durumda.İsmet İnönü’nün fullbright anlaşmasıyla eğitim sistemini Amerikalılara
teslim etmesinden sonra toplumuzun batıya karşı hareketli bile batıcı
muhalefete dönüşmüştür.Fullbright anlaşması milli eğitimin kurallarını
belirleyen anlaşmadır.Ve Amerikalılıar bugün hala onca Sert Söylemlere karşın
buraya hakimdirler.(Bunu şimdilik geçiyorum.İlgileniniz olursa Sinan Oktay’ı
dinlemenizi öneririm.)
Özellikle Marx’ın ve sosyalist Kuramcıların Sınıf toplumu olarak
hep batıyı modellemişlerdir.Doğu Toplumlarının
sınıfının nasıl olacağı hakkında pek sağlam modelleri yoktur.Çünkü
onların da çıkış noktası her ne kadar buna karşı bile gözükseler Batıyı en
ileri seviye olarak görmeleridir.Ki bu da Sosyalist kuramların devamlılığını
sağlayamamış,Din i yaşamı da görmezden geldiklerinde bu çöküşe zemin
hazırlamıştır.Bu genellemeleri burada geçiyorum.Zira Araştırmak isteyen bunlar
hakkında makaleleri ve kitapları okuyabilirler.Benim için ve aslında hepimiz
için önemli nokta birey açısından ele almamız doğru olacaktır.Çünkü bu
genelleme ideolojiyi başlatır, insanı
gömer beşeri insan yapar ki beşerle insan ayrı kavramlardır.
İlk paragrafta belirttiğim Çocukluk dönemini sonrasını
genişletiyorum. Aile yaşamından giriş yapacağım; Ailelerimiz bizleri okula
yollarken benim kızım/oğlum mühendis,avukat,doktor vs. olmamızı ister.Bu
bahsettiğim aileler genelde alt sınıftan ailelerdir çünkü üst sınıf ailelerin
böyle bir derdi yoktur bir de en alttakilerin!(Artı Bu çok bilmişler bu ülkeye
boyacı da lazım diyerek
kibirde,salaklıkta ve hezeyanlıkta sınır tanımazlar .Çok meraklılarsa
kendileri boyacılık yapabilirler)Binlerce lira dershane parası,özel öğretmenler
vs. sizi hayatın bir üst katmanına hazırlamak için ellerinden geleni
yaptıklarını sanırlar ama Hayır.Bu durumda aileleriniz için evcil hayvan pozisyonuna gelmiş olursunuz.Çünkü Alt Sınıf aileler
kendi ezilmişliklerini bertaraf etmek için size kendi sorumluluklarını iyi
niyet adı altında yüklerler.Çoğu bu
konuda benim gibi çuvallar ancak bunu ben başarısızlık olarak
göremiyorum.Bu dünyada hepimiz öleceğiz ve Ölüm sınav kağıtlarını tanımaz.(Geçiyorum)
Alt sınıftan Başarılı olan azınlık tayfa da mutlu olacağını zanneder.Sizden
farklı olarak arabanın daha iyisine binip daha fazla tatil yerini görür ancak
bu kalıcı değildir çünkü sürekli kazanmaya başladığında ister istemez sınıf
tuzağına düşerler ki sınıf tuzağı şudur; Siz bireysel olarak kazanmaya
başladığınızda ailenizin tamamı sizin kadar yükselemez.(Süreklilik burada çok
önemli).Bu sizi yükseltir ancak tek başınıza kalmanıza sebep olur bu dar
boğazdan geçebilmeniz için sınıf kapısı
aralığına girersiniz , gerçi orada kalınabilir ki bu çok zorlu koşulları
beraberinde getirir yıllarca odaklığınız emek verdiğiniz her şeyi bir kenara
atmak her insanın yapabileceği bir irade değildir ve de sürekli sizi iten
akıntının tersine doğru yüzmelisiniz.Burada kalanların çoğu da diğer koşulların
zorunluluğundan kalır gel gelelim ki sonradan görmeler bu aralığa seve seve
girme heyecanına sahiptir.Burada zengin olmakla sınıf yükselmeyi eş tutmak
derin bir cahillikle boğuşular.Yaptıkları bu cahillik evliliklerinde aldatma,
aldatılma ve aileler arası nefretle
karşılaşırlar.Sınıfı belirleyen öncelik zengin olmak değil,Soy ile ilgili bir
kavramdır.Binlerce geri zekalının sizden üst pozisyonda olup sizin aç kalmanıza
sebebiyet vermelerinin nedeni de budur.Bu bağlar çelişik değildir.Genel itibariyle
insanlar hep üst sınıfa ki devasa cahillikleri sebebiyle bu kirli yola
girer.Muhalif olmaları gereken bu can alıcı konuda gönüllü hizmetkarlığa
soyunurlar.Sınıf hafife alınacak bir konu değildir burada 3-5 sayfa yazdığımız
çok çok az kalır.Ailelerin de kendilerine söyleyemediği şey aslında tam olarak
budur.Yani adam yerine konmak olarak adlandırabiliriz.Alt sınıf ailelerdeki
sorun kendi soylarının hiçbir işe yaramazlığını kabullenemeyip artı oranda
toplumsal baskıyla kendilerini yukarı çıkarma telaşıdır.Ancak toplumdaki
evliliklerin çoğu aslında zorunluluğun sonucudur.Bu evliliklerden sağlam insan
çıkması yani güya zeki sonradan
görmelerin kuracağı evliliklerden daha sağlam ve ülkeye daha fazla katsı
sağlaması su götürmez bir gerçeği beraberinde getirse bile sorunumuzun derdini
çözecek de değildir.
Sorunun imkansızlığı burada başlar.Yani dünya yok olana
değin bu cahillik kitlesel bazda önlenemez.Alabileceğimiz tedbir ancak ve ancak kendimize kadar
olmalıdır.Görünecek ki bir süre sonra sonradan görmelerin tatlı dünyası,
Amerikan rüyalarında fahişe ve erkek fahişesi olarak anılmaları da beraberinde
gelecektir.Şunu hiçbir zaman unutmayın yukarıdaki yazdığım tüm konu aslında
inançsızlığın yansıması.Gerçekten Allah inancı en önde tutan birey bu haset
zayıflara ve beş para etmeyen sonradan görmelere prim vermeyecektir.Bu çok
önemlidir.İnsanın İslama olan inancı olmazsa bu bataklığın ya kazanını ya
kaybedeni olabilecektir ama asla bir yola giremeyecektir(İslamla ilgili çok
konuşacak kadar cahillik etmek istemiyorum burada kesiyorum).Şu bağıntıyı da
eklemeliyim ki Alt sınıf insanların cemaate girmesi aynı şeydir.Onlar da
cemaatin kulu olurlar Allah’ın değil.Çünkü tamamen kişilerin kendilerini kime
teslim etmesiyle ilgili bir durumdur.Karar Sizin.
Şimdi ben kendi tecrübelerimle birkaç ilke sunuyorum.Bundan
daha fazla kendinize göre ilkeler koyabilirsiniz .İlke diyorum ancak bunlar
Askeri kanun değildir.Gayet yumuşak ve tercih edilmesi sizi terletmeyecek
ilkelerdir.
İlki kesinlikle ve kesinlikle aynı sınıftan olup yeni
yetmeliğe heyecanlı bireylerle ilişki kurmayın.
İkinci kazara ve zorunlu olarak ilişki içinde iseniz duruş
koyun.Politik davranın ancak oryantalist de adam biçen de olmayın.
Üçüncü Bu saydığım gruptaki insanlar ihanet etmeyi severler.
Muhakkak ayıplarını yüzlerine söyleyin.
Dördüncüsü Ateist veya deist insanlar yeni yetmelik
hayranıdırlar. Boş verin.
Beşincisi Tüm
yukarıdaki maddeler tek başınalığa ve yıpratılmaya çok müsait konuma
geleceksiniz.Ancak bu saydığım rezilliklerden daha aşağılayıcı olmayıp sizi
ilkin yok edercesine zorlasa da güçleneceksiniz , pes etmeyin.
Altıncısı Her zaman Allah güvenin.
Uyuyan ve ne yaptığını hakikaten bilmeyen toplumun güzel bir tasvirini yapmışsın.
YanıtlaSil