31 Ekim 2017 Salı

DEHŞET



Sonbahar hüzünleri değil yaşadıklarım. Görkemli çöküşün acılarını kanatırcasına kusmak değil derdim, bazen sadece kaybedersin. Gizliden kaybedeceğini bildiğin halde girersin bu yola. En azından düşerken o kısacık anlarda ışıldamak istersin söneceğini bildiğin halde. Ki muhteşem kaybedenleri değiliz bu çağın. Öyle sıradan, öyle düzüne ve bir o kadar samimi yığıldık. Bunda kahramanlık da arayamazsın, arkandan pisliğine sırıtanların gözleri önünde parçalanırsın. Bu seni öyle bir öfkeye bular ki tek tek yansın istersin karanlık mahluklar gözlerinin önünde, seni yaktıkları gibi. Hiçbir şey yaşayamayışındaki  o iğrenç işkence seslerinin senin yüzünden onların yüzüne kazınsın istersin. Artık bir kaybeden bile değilsindir. En başından beri kaybedeceğini bildiğin hale böyle yollara girmek aptallığın ta kendisi sayılır ki bunlara aldırmaman gerekir ; Bu bir aptallık değil,tercihin ta kendisidir.Asıl aptallık her şeyin en iyisini istemek midir, yoksa hayatına zorunlu giren insanları hayatına sahip çıkmak mıdır? İkisini de aynı anda yapmaktır belki de.Ek olarak söyleyeyim Sadece saf mantıkla kendi tercihlerini yapamaz insan , duyguları da vardır.
Babamın ağır bir rahatsızlığı olmuştu. Kalp krizi ve ardından tıkanan damar beyne pıhtı atmıştı. Canlı şekilde kalsa bile aldığı beyin hasarı vardı. Şeker aletlerini kullanırken 2 tanesini eline alıp :’’Oğlum ben eski ile yeniyi ayırt edemiyorum.’’Demişti.Bu şaşkınlığı ve dehşeti  şaşırtıcı şekilde olgunlukla karşılayıp herkesin anlayacağı şekilde ifade etmiştim.Ama fazla dayanamadım Sonrasında balkona çıkıp ağladım.İşimde yoktu,beni seven bir kadında ve dostlarım oldukça uzaktaydı.Acımı bastıracak hiçbir kolaylık yoktu.Sanki bir makas içeri ağzımdan girip iç organlarımı çıkarıyordu.Yıllarca sürerken bu acı bir taraftan yürümeye çalışıyordum.Çok soğuk kalan gecelerin içinde bir başıma yürüyordum.O donduran asfalta yüzüm yapışmıştı, kalkmaya direniyordum.Kalkmaya çalıştıkça yüzüm yara bere içinde kendimi hiç tanıyamadığım haldeydim ki  soğuğun kestiği acı kanamaz ama çok acıtır. Bazen evet kabul ediyorum bu durumlarda bir dirhem sevgiye muhtaç kalıyorsunuz.Siz buna muhtaç kaldıkça daha bir uzaklaşıyorsunuz yaralarınızı saracak şeylerden..Ölümü bekledim.Samimi şekilde bekledim, ölüm gelmiyordu bir türlü.Dürüst ve samimi bir ölüm bile çok uzaktaydı.Ancak bu badireler belki de sizin yaşadığınız acılardan çok daha küçüktü.Bunu bilemem , ama inandığım her insan gücü ölçüsünde acı çektiğidir ki çoğu insanda buna veryansın edip,bir meleğin gelip dokunması ya da o anda ona en çok kuvvet veren sevdiği kadının ya da adamın gecesini aydınlatması vs.leri bekler Ama emin olun ki hiçbiri gelmeyecek.Herkesin ihaneti omuzlarınıza çökecek.İşte bu yenilginin ta kendisidir.Hep bir özlemle tıkandığınız çukurdan özlemle birilerini beklemek; istediğiniz hayata güya kendinize göre emek sarf ederek en iyisini beklemek.Hayır,olmasını istediği hayatı özlemle bekleyen insan hiçbir şey öğrenememiştir bu hayatta.Buna çok eminim.Çünkü ben yılarca bu çukurda yaşamaya çalıştım.Kendimden biliyorum.       
‘’Yine uyandığım zaman biliyorum ki tek başına gün hançer gibi saplanacak ve ben kendi parçalarımla meşgul olacağım.’’ Ben bunu ölmek istediğim günlerde her gün kendime söyleyip duruyordum Alnıma kazınan ihanetçilerin laneti, her defasında fark etmeden insanları sardığım ilginç enerji ya da adına ne derseniz değin belki his belki duygu.Sonra Bomboş sokaklarda kendine yetemeyen şehir efsanesine dönüşürken kapitalist duvarlardan sesleri yankılanıyordu sevdiğim insanların.Biliyorum ki insanlar güçsüzlükten nefret eder, her ne kadar harika iyi adam olsan bile bu fark etmez gerçek hayatta işte burada kelimeler biter , oyunlar başlar. Şimdi söyler misiniz lafı uzatmadan, bu tip insanlar intikam almaya geldiklerinde cevabınız ne olacaktır ? ‘’Onlar Kendi mutluluklarını düşündüler bu yüzden sana cüzamlı gibi baktılar, sen de kendi mutluluğunu düşünmelisin kendi oyununu yarat o zaman .’’Peki ya benim mutluluğum yüzlerini deşmek olacaksa, ya benim mutluluğum onları yok etmek olmalıysa, peki ben oyun oymayı kabul etmiyorsam , buna cevabınız nedir ?’’İşte insanlar kendine böyle yol seçebilirler ve bu güya hayvani dehşeti ben yadırgayamıyorum.Bu bir seçimdir.Herkes istediğiniz gibi iyi olamaz.Sizin düşüncelerinizle haklı da olamazlar.Senin tercihin hayatta nefes almaksa karşındakinin tercihi o nefese son vermek olabilir ki haklı gerekçeleri varsa bir de.Çünkü zayıf olan insanlar ömürleri boyunca sürünürler , güçlü olan insanlarsa daha az sürünürler.Şunu da unutmamalı ki güçlü insanlar da zayıfları yok edebilirler.Sen Bir amaç uğruna yok edilebilirsin  buna karşı koyacaksan en az onlar kadar karşılarına sürebileceğin bir duruşun olmalı eğer gerçekten doğrunun yanındaysan.

Bir de şu var ki hala çözemediğim şeyler,şunu söyleyebilirim artık ;  Benim Sevdiklerimin çoğu güzel bahçelerdeydi ancak etrafı duvarlar ve tel örgüleriyle çevriliydi.Şu cüzamlı halimle bile pek çoğuna ulaşıp en azından birini yoluma katıp mutlu olmak istedim.İstedim çünkü insan egoları olan bir  varlıktır.Bu doğal zorunluluğu yadırgayacak değildim.Ancak iyi düşünüp yanlış yapmışım.Bilmeliydim ki  ta en başından beri insanların kendi mutlulukları için Ahlakı bile satabilecekleri gerçeğini.Ancak benim hatalarımın yanında onların günahları vardı.Umursamazlık gibi.Umursamayan, yüz çeviren her insan günahkardır.Nereden bile bilirdim ki sevdiklerimin yanımda biten katiller sürüsü olabileceğini ,nereden bile bilirdim ki  düşündüğümden bile fazla  acımasızlarını haklı gerekçelerle birleştirip  beni yok edeceklerini.Biliyorum bu sadece benim hayatımda olan bir şey değildi.Bazı insanlar bunlara benden daha ağır şekilde maruz kaldı.Ve kimseye  yardım edemedim ki edemezdim de , bende zehirliydim.Ya da panzehir ben de yoktu.Bunu üretmek belki imkansızdır.Bilemiyorum.
Ben ve gibi insanlar illa intikam almak zorunda da değildir. Ama biz dokunmasak bile saydığım insanlar kendi kendilerini yok edecekler. Bizi zaten tükenmekten beter hale sürdüler, dünyaları yanacaksa yanacak, ola ki söndürmeye kalkışırsanız bunun kimseye faydası olmayacaktır, hatta daha öncekileri gibi cüzamlı olacaksınız onların aynalarında . Bazı şeyleri insanın kendisi çözmesi gerekir, siz her şeyi n en fazlasını yaptıktan bile olamıyorsa o zaman bırakın ve yanmayı izleyin.Hem de tekrar kendi yanışınızı, umutlarınızı tekrar ve tekrar .Üzgünüm ancak gerçeğe götüren yol bu.Biliyorum ki bu tür  acılar çekmeden, bu saçmalığın içine bulanmayarak doğru şeylerle yaşanabilirdi…


 Şimdilik bu kadar, devamı gelecek